Pages

30 Ocak 2012 Pazartesi

Mevlid Kandili Geliyooor!



 Hatırlatma için Değmesin Yağlı Boya blog sahibi arkadaşıma çok teşekkür eder, ben de paylaşmayı bir borç bilirim...

Rabbim şimdiden kabul etsin inşallah...

Yasin Dağıtsam?

 Merhabalar Blogcanlarım!

Üzücü olan haberler paylaşınca azalır, dualar paylaştıkça artar mı ki... 
Çok sevdiğim bir arkadaşımın ablasının kanser olduğunu öğrendim. İnsan yakınında duyunca bu tür şeyleri, hastalığın soğukluğunu hissediyor... Soru sormak zor, "ablan nasıl?" demek bile zor geliyor. Tedaviye başladılar, saçları dökülmüş. Herkesin moralleri çok bozuk...

Böylesi durumlardaysa yapılacak en güzel şey dua etmek, duaya sığınmak... ŞAFİ olan Allah'ımdan şifa dilemek.. Arkadaşım da Yasin dağıtılmasını istemiş,ben de söyleyebileceğim herkese söyleyeceğime dair söz verdim. Aklıma sizler de geldiniz, acaba paylaşmak istesem okuyabilecek olanınız olur mu? 

Süresi,en kısa zamanda okunması... 

Allah hepinizden razı olsun, hepimizin evlerini dermansız dertlerden uzak eylesin...

26 Ocak 2012 Perşembe

Küçük Şeyler


Küçük Şeyler blogu sahibesi arkadaşım da bizler için bir çekilişe imza atıyor. 
İster misiniz katılmak??
İşte burdaaa

Moralim Çok Bozuk

Çok moralim bozuk... Resmen içime oturdu... Sabah kalktım ve hazırlanmak için ütü yapacaktım. 2 gündür şehirdışında dayımda kalıyorum,iş için geldim. Güzel güzel yeni aldığım eteğim ve uyumlu başörtümü akşamdan hazırladım, başörtüyü de sabah ütülerim dedim.. 

Kalktım, hemen ütüyü fişe taktım, çıkardığı "çat pat" seslerine rağmen hadi Bismillah deyip koyuldum, tabii ütünün derecesine bakmayı da ihmal etmedim. En düşük derecedeydi. Başörtümün - daha etiketi bile çıkmamış yepyeni caanım örtümün - kenarından ütülemeye başlayacaktım ki, ütüyü bastığım yerinde bir delik açıldı! Aman Allahım, gitti başörtü yaa... etiketini çıkardım, delik yerini içine getirmeye çalıştım, baktım görünmüyor ve başka da bir alternatifim yok, örttüm çıktım... 

Dışarıdan görünmüyor belki ama ben biliyorum ve yanağıma batıyor o yanan yerin kenarları... Sabah sabah içime oturan, başörtümün yamuk yumuk durmasına sebep olan ÜTÜ BOZUNTUSU, seni camdan dışarı fırlatmadığım için şükret... !
Ve ütüye yapışıp kalan başörtümün parçası, ne işin var senin orda, yeni almıştım daha seni, beni hemen terketmek zorunda mıydın sanki :((((

Bakımlı Bayan Çekilişi






Buyrun efendim sizler için bir duyuru daha... 

Bakımlı hatuniçelere gelsin bu hediyeler de... 

Hani nerde mi dediniz, işte burdaa!

25 Ocak 2012 Çarşamba

Ağzınıza Layık Bir Hediye :)


Çoook tatlı bir hediye hmm... Ayrıntı mı, e buyrun o zaman tık tık..

19 Ocak 2012 Perşembe

Bardaklaşalım etkinliği


Bugün takipte olduğum blogları gezerken gördüm bu güzel etkinliği. Ben çok etkilendim doğrusu ve fikir oldukça hoşuma gitti. Hiç böylesine rastlamamıştım açıkçası :) Eğer hediyeleşmeyi seviyorsanız, hele hele kupalara bayılıyorsanız, bir de bu kupaların içi hediye dolu olursa daha ne olsun diyesi geliyor insanın...

Ayrıntılar için buraya bakabilirsiniz.

Hediye Postu


 

Çok güzel bir hediye postu paylaşmak istiyorum sizlerle.
Browni yeni bir çekiliş yapıyor ve hediyesi bloğunuzu şenlendirmek..
Ayrıntı için buyrun efendim tık tık..

17 Ocak 2012 Salı

Aşka Adanmış Bir Ömür/ Hz.Hatice

Bugün bir kitap tavsiyesinde bulunmak istedim sizlere.. 

Aylarca Hz.Hatice'nin hayatını okumak istiyorum diye dolaştığımdan ve bir fırsatını bulup da kitapçıya gidemediğimden olsa gerek sevdiceğimin kocaman 2 poşet dolusu doğum günü hediyelerinden biriydi bu kitap. Belli ki O da okumamı istiyordu Hatice annemizin hayatını.. Gördüğümde minik bir sevinç çığlığı atmıştım. Haketmiş bu kitap o kadar sevinci inanın... Hatta çok daha fazlasını...

Öyle güzel anlatmış ki "Nurdan Damla" hanımefendi. Sanki önceleri cahiliye devrinde sonra da Asr-ı Saadette yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi.. Ve o ömrün nasıl da aşka adandığını gözleriniz dolarak okuyorsunuz...
Hz. Hatice ile Efendimizin ilk karşılaşması, ilk konuşmaları, Hz.Hatice'nin Efendimizle gönderdiği o kafileyi bekleyişindeki sonsuz sabrını ve endişesini... Efendimizle, O'nun peygamber olacağını hissederek evlenmek isteyişi ve ömrünü Efendimiz'e adayışı... Hz.Fatıma'yı yetiştirmesi, Efendimize eş, çocuklarına eşsiz bir anne oluşu... En yürek acıtan kısmı vefatı,hem de aç bırakılarak, eziyetlerin kucağında ölüme yürüyüşü... geride bıraktığı hüzünlü yüreklerin acısı...

Öyle güzel ki bu kitap, Hz.Hatice'yi bin kat daha sevdiriyor insana. Ve bir kadın için, öyle güzel bir yol çiziyor. Nasıl sadık,vefalı bir eş olunur, nasıl fedakar bir anne olunur Hatice annemiz hayatıyla anlatmış bizlere. Kesinlikle okumalı her müslüman kadın bence..

Ve merak ettiğim bir kitap daha var Hz.Haticenin hayatıyla ilgili. Sibel Eraslan hanımefendinin kaleminden "Çöl/Deniz"... Kitabı satın aldım, okunacaklar listemde.. Okuduğum zaman mutlaka yorumlayacağım...

16 Ocak 2012 Pazartesi

Kitap Okuma Köşesi

Bu sıralar, kıştan mıdır kardan mıdır bilemiyorum, hep bir cam kenarında kitap okuma hayali kuruyorum. Bu yüzdendir ki bool resimli bir post ile karşınızdayım. 
Şööyle kar yağarken, sıcacık bir kahve eşliğinde, elimde okumaktan zevk aldığım, bitmesin diye tadını çıkara çıkara okuduğum bir kitap.. En önemlisi ise o kitabı okuduğum, o anın tadını çıkardığım mekan.. Evlendiğimde evimin bir odasında böyle bir köşe hazırlamayı çok istiyorum, cam kenarında olabilir yada pencerenin önüne koyulmuş sallanan bir sandalyede. Böylesine güzel bir ortamı tatlandıracak bir diğer şeyse nefesime nefes, canıma can hayat arkadaşı... yanyana oturup hangi diziyi izlemekte olabilir Allah aşkına, şöyle karşılıklı oturup da kitap okumanın tadı?!

Haydi siz de benimle birlikte seyahat etmek ister misiniz kitap köşelerinin huzur veren iklimine:





Rahat rahat kitabınızı okurken, yanınızdaki küçük sephada çayınız, duvara gizlenmiş kitaplıkta ise en sevdiğiniz kitaplarınız... ve mavinin o ferahlatıcı havası..







Camın önüne koyduğunuz minderler, bir sandık havasında dizili kitaplar.. ortamı şenlendiren bir cam önü çiçeği... daha ne olsun :)







Peki buna ne dersiniz? Okuma köşesi yapacak mobilyanız yoksa, yada yeriniz buna müsait değilse, sadece size özel hemen hazırlanabilecek bir cam önü dizayn edebilirsiniz. İhtiyacınız olan birkaç yastık ve oturabilmeniz için rahat bir örtü..Aman dikkat! Kahveniz tüm kaloriferi,cam önünü berbat edebilir :)


Ve işte rüya gibi bir köşe.. kitap okumak istediğinizde 2 mindere ihtiyacınız var sadece, dilerseniz dekoratif objelerle bu köşeyi yalnızca kendinize özel kılabilirsiniz. Sizin orada kitap okuduğunuzu karşı komşulardan başka kimse bilmeyecek :)






Bu da son olarak rahatına ve şıklığına düşkünler için gelsin... renk uyumuyla, minicik sehpasıyla ve vazgeçilmez cam önü aydınlığıyla prenseslere layık bir okuma köşesi :)









Hepinize ferah mı ferah günlerde, sevdiğiniz kitaplar eşliğinde, yudumladığınız çayınız/kahveniz/sıcak çikolatanızla birlikte tatlanmış huzur dolu bir hayat diliyorum :)

12 Ocak 2012 Perşembe

Karanlıktan Aydınlığa

Böyle bir yolda yürüyormuş gibiyim çoktandır. Birazdan güneş doğacak diye umut ederek, hep ileriye bakarak. Yalnız değilim bu yolda; elimden tutan da var, arkamdan sıvazlayıp "geçecek bu günler" diyen de.. Ama tabii karanlıklarıma karanlık ekleyenler, içimi kararttıkça karartanlar da var.. Aslında tam da "o kadar zorlu günlerden geçiyorum ki" diye size dert yanacağım bir andayım. Sanki içimdeki o ses hiç susmuyor:
"AYDINLIK YAKINDIR" 
diye fısıldayıp duruyor kulağıma... 
Ve tam da yüreğimin sıkıştığı anda, bir yerlerde okuduğum ve  aklıma geliveren cümle sanki gelecek aydınlıkların müjdecisi gibi...Tabir-i caizse dünyamı aydınlatıverdi.

"Ey insan büyük bir derdin olduğunda 'Allahım ne büyük derdim var' demek yerine derdine dönüp 'senden büyük RABBİM var' demelisin.


İşte karanlık yollardan aydınlara döndürdü yüzümü bu cümle... Seni bana hatırlattın ya Rabbim, sonsuz şükür nimetlerine...

Allah derdi olanlara derman, karanlıklarıyla boğuşanlara aydınlık versin inşallah...

4 Ocak 2012 Çarşamba

Gök Kapılarını Titreten Dua

*************Bana dua etmeniz ümidiyle*************
Asrı Saadette ticaretle uğraşan bir tacir mümin vardı Bu tacir ticaretinde helal haramı gözetir Allah ve Resulü için bu ticareti yapar, herkesin hakkına riayet ederdi Ticaretini Şam ile Medine arasında gerçekleştirir çoğunlukla da ticaret kervanları ile hareket etmez, tek başına yolculuk yapmayı severdi
Bir alacağını almış, satacağını da satmış ve Şam’dan Medine ye doğru hareket etmişti Epeyce yol almıştı ki, baştan aşağı silahlı bir eşkıya ile karşılaştı Eşkıya bu mümin taciri tehdit etti;

"Mallarını şuraya indir, develerini de şu ağaca bağla”
Mümin tacir:
“Mallarım senin olsun, beni bırak gideyim
Eşkıya;
"Bugüne kadar soyup da öldürmediğim kimse yok Senin hem mallarını alacağım, hem de canını”
“Madem beni öldürmeye kararlısın, senden son bir talebim var"
“Söyle talebini”
“Ben Müslüman'ım abdest alıp, iki rekât namaz kılayım ondan sonra beni öldür"
Eşkıya izin verir Tacir önce abdestini alır, sonra da İki rekât namaz kılar ve ellerini Rabbine açar:
‘Ya Vedud! Ya Vedud! Ya Ze’l-arşi’l-mecîd! Ya Mübdi, Ya Mu’id! Ya Fe’aalün lima yürid! Eselüke bi-nuri vechike’l-lezi mele’e erkane arşike ve es’elüke bi-kudretike’l-leti kadderte biha halkake ve bi rahmetike-lleti vesiat külle şeyin La ilahe illa ente Ya Muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni!
Mümin tacirin duası bitmişti ki, çok garip bir hadise meydana gelir Birden beyaz bir at üstünde yeşil elbiseli, elinde de harbe olan bir süvari peyda oldu Eşkıya şaşırmış, ne yapacağını bilemez bir durumda idi Eşkıya, taciri ve malları unuttu, ortaya çıkan bu süvariye saldırdı Süvari bir darbe ile eşkıyayı yere düşürdü
Süvari tacire dönerek: “Öldür bu eşkıyayı" dedi
"Ben hayatımda kimseyi öldürmedim, insan öldürmeyi hoş görmem Beni bağışla”dedi
Sonra süvari eşkıyayı bir darbe ile öldürdü
Tacir sordu: “Sen kimsin?"
“Ben üçüncü kat gökte duran bir meleğim Bu adamı öldürmeyi Allah Teala bana nasip etti Sen namazından sonra ellerini kaldırıp duaya başladığında, gök kapılarının çalındığını duyduk, öyle şiddetle çalınıyordu ki Mühim bir hadisenin olduğunu anladık İkinci defa dua ettiğinde gök kapıları açıldı Üçüncü defa dua ettiğinde, Allah Teala, Cebrail Aleyhisselam’ı görevlendirdi

Cebrail Aleyhisselam şöyle dedi:
‘Dua eden falan mümini kim kurtaracak” Ben talep ettim de görevlendirdiler Ey Allah Teala’nın mümin kulu! İyi bil ki! Senin yaptığın bu duayı kim yaparsa Allah Teala onun sıkıntısını giderir, ona yardım eder”
Bu hadiseden sonra mümin tacir yola koyulur ve Medine’ye varır Soluğu Kâinatın Efendisi Sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda alır ve başından geçen hadiseyi anlatır Taciri dinleyen Kâinatın Efendisi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:
"Muhakkak ki, Allah Teala sana esma-i hüsnayı telkin etmiş 0 isimlerle Allah Teala’ya dua edilirse, istenen verilir”